Minik Kaplumbağa ve Sabır Ormanı

Bir varmış bir yokmuş…

Yeşil ağaçlarla çevrili Sabır Ormanı’nda, Minik adında sevimli bir kaplumbağa yaşarmış. Minik, her şeyi çok merak eder ama her işini hemen olsun istermiş. Koşmak ister, uçamasa da uçmak istermiş.

Bir gün Minik, ormanda yaşayan Bilge Baykuş’a gitmiş:

— Bilge Baykuş, ben de tavşan gibi hızlı koşmak istiyorum. Ne olur bana yardım et!

Baykuş gözlüğünü düzelterek gülümsemiş:

— Hızlı olmak güzeldir ama sabır, seni daha güçlü yapar Minik. Gel, sana sabrın gücünü göstereyim.

Sonra Baykuş, Minik’i ormanın derinliklerine götürmüş. Yolun sonunda koca bir çiçek tomurcuğu varmış. Minik heyecanla sormuş:

— Bu çiçek ne zaman açacak?

Baykuş cevaplamış:

— Her gün sulayıp sevgiyle konuşursan 10 gün sonra açar.

Minik her gün çiçeğe gitmiş, konuşmuş, sulamış ve beklemiş. Günler geçtikçe sabretmeyi öğrenmiş. Tam 10. gün çiçek açmış ve ortasından ışıltılı bir kelebek çıkmış!

O an Minik anlamış:

“Her şey zamanla güzelleşir. Sabır, içindeki mucizeyi ortaya çıkarır.”

O günden sonra Minik Kaplumbağa, yavaş ama kararlı adımlarıyla hayattan keyif almaya başlamış. Ormanın en sevilen ve en bilge canlılarından biri olmuş.

Masalın mesajı:

Sabır, büyümek için en güzel yoldur.